Sosyal ağlar :

PRATİK BİLGİLER

» Amortisman Sınırı
» Vergiden Müstesna Yemek Bedeli
» Emlak Vergisi Oranları
» Fatura Düzenleme Sınırı
» Değer Artış Kazançları İstisna Tutarları
» Kıdem Tazminatı Tavanı
» Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvel
» Yıllık Ücretli İzinler

MUHASEBE STANDARTLARI

Ülke içinde kullanılan muhasebe standartlarını uluslararası standartlarla bütünleştirebilmek için 1995 yılından bu yana 43 uluslararası muhasebe standardı Türkiye’ye ...

T.C. RESMİ GAZETE

   SİRKÜLER

SİRKÜLER 2017/016 - 18.01.2017 Tarihli ve 6770 Sayılı TÜRKİYE CUMHURİYETİ EMEKLİ SANDIĞI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDEDEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN Hakkında

 
Bilindiği gibi, 6770 sayılı Kanun ile muhtelif Kanun ve KHK’lerde değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklikler aşağıda açıklanmıştır:
1 – DAMGA VERGİSİ KANUNUNDA
6770 / MADDE 2-
1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun ek 2 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (e) bendinde yer alan “münhasıran yük” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve (f) bendinde yer alan “yük taşımacılığından döviz olarak kazanılan navlun bedellerinin” ibaresi “yük ve yolcu taşımacılığından döviz olarak kazanılan bedellerin” şeklinde değiştirilmiştir.
 
Böylece,
- Kamu kurum ve kuruluşları tarafından uluslararası ihaleye çıkarılmış yurt içi ve yurt dışı yolcu taşıma işlerini yüklenen tam mükellef firmaların bu faaliyetleri döviz kazandırıcı faaliyet olarak tanımlanmakta, bu işlemler nedeniyle düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden istisna edilmektedir. Yük taşıma işleri, değişiklik öncesi düzenlemede de kapsamdadır. Değişiklik yolcu taşıma işlerine ilişkindir.
- Uluslararası yük taşımacılığı ile ilgili kâğıtlar için uygulanan damga vergisi istisnası kapsamına, aynı şekilde, taşımacılıktan döviz olarak kazanılan bedellerin yurda getirilmesi koşuluyla, yolcu taşımacılığına ilişkin kâğıtlar da dahil edilmiştir.
2 – HARÇLAR KANUNUNDA
6770 / MADDE 3- 
2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun ek 1 inci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (e) bendinde yer alan “münhasıran yük” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve (f) bendinde yer alan “yük taşımacılığından döviz olarak kazanılan navlun bedellerinin” ibaresi “yük ve yolcu taşımacılığından döviz olarak kazanılan bedellerin” şeklinde değiştirilmiştir.
6770 / MADDE 4- 
492 sayılı Kanuna bağlı (8) sayılı tarifenin “XIII- Bağlama kütüğü ruhsatnamelerinden ve bunların vizelerinden alınacak harçlar:” başlıklı bölümünün başlığında ve birinci cümlesinde yer alan “ve bunların vizelerinden” ibareleri ile üçüncü cümlesinde yer alan “ve yapılacak vize” ibaresi metinden çıkarılmıştır
.
Böylece,
- Kamu kurum ve kuruluşları tarafından uluslararası ihaleye çıkarılmış yurt içi ve yurt dışı yolcu taşıma işlerini yüklenen tam mükellef firmaların bu faaliyetleri döviz kazandırıcı faaliyet olarak tanımlanmakta, bu faaliyetlere ilişkin işlemler harçlardan istisna edilmektedir. Yük taşıma işleri, değişiklik öncesi düzenlemede de kapsamdadır. Değişiklik yolcu taşıma işlerine ilişkindir.
- Uluslararası yük taşımacılığı ile ilgili işlemler için uygulanan harç istisnası kapsamına, aynı şekilde, taşımacılıktan döviz olarak kazanılan bedellerin yurda getirilmesi koşuluyla, yolcu taşımacılığına ilişkin işlemler de dahil edilmiştir.
Kanun’la ayrıca, Harçlar Kanunu’nda yapılan değişiklikle, bağlama kütüğüne kaydedilen deniz araçlarından yıllık vize harçları kaldırılmıştır.
3 – KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNDA
6770 / MADDE 7- 
25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendine “teçhizat teslimleri” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile belge kapsamındaki yazılım ve gayri maddi hak satış ve kiralamaları” ibaresi eklenmiştir.
6770 / MADDE 8-
3065 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (p) bendinde yer alan “arsa ve arazi teslimleri,” ibaresinden sonra gelmek üzere “belediyeler ve il özel idarelerinin mülkiyetindeki taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler,” ibaresi eklenmiş; (r) bendinde yer alan “veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. 
6770 / MADDE 9- 
3065 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 36- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce belediyeler ve il özel idareleri tarafından iktisadi işletme oluşturmaksızın yapılan taşınmaz teslimlerinde katma değer vergisi aranmaz, bu nedenle geçmişe dönük herhangi bir tarhiyat yapılmaz, daha önce yapılmış olan tarhiyatlardan varsa açılmış davalardan feragat edilmesi kaydıyla vazgeçilir, tahakkuk eden tutarlar terkin edilir, tahsil edilen tutarlar red ve iade edilmez.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
6770 / MADDE 10- 
3065 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 37- İmalat sanayiine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamında;
a) Asgari 50 milyon Türk lirası tutarında sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle 2017 yılında yüklenilen ve 2017 yılının altı aylık dönemleri itibarıyla indirim yoluyla telafi edilemeyen katma değer vergisi altı aylık dönemleri izleyen bir yıl içerisinde,
b) 50 milyon Türk lirası tutarına kadar sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle 2017 yılında yüklenilen ve 2017 yılı sonuna kadar indirim yoluyla telafi edilemeyen katma değer vergisi izleyen yıl içerisinde,
talep edilmesi halinde belge sahibi mükellefe iade olunur. Teşvik belgesine konu yatırımın tamamlanmaması halinde, iade edilen vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanarak iade tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir. Bu vergiler ve cezalarda zamanaşımı, verginin tarhını veya cezanın kesilmesini gerektiren durumun meydana geldiği tarihi takip eden takvim yılı başında başlar.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
6770 / MADDE 16- 
3065 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin (2) numaralı fıkrasına ikinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Ancak mahsuben iade edilmeyen vergi, Maliye Bakanlığınca belirlenen sektörler, mal ve hizmet grupları ve dönemler itibarıyla yılı içinde nakden iade edilebilir.”
Böylece;
a - Yatırım teşvik belgesi kapsamında yapılan yazılım ve gayrimaddi hak satış ve kiralamalarının katma değer vergisinden istisna edilmiş (6770 s. Kanun Madde 7),
b - Belediyelerin ve il özel idarelerinin taşınmaz teslimlerinin elde tutma süresine bakılmaksızın katma değer vergisine tabi tutulmaması ve uygulamanın geçmiş işlemlere de uygulanması öngörülmüş (6770 s. Kanun Madde 8 ve 9),
c - İmalat sanayine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamında, belirlenen bazı yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle yüklenilen ve indirilemeyen katma değer vergisinin iadesine imkân sağlanmıştır (6770 s. Kanun Madde 10). Katma değer vergisi iadesi düzenlemesine ilişkin dikkat çeken ayrıntılar şu şekilde özetlenebilir:
- İade sadece imalat sanayine yönelik teşvik belgesi kapsamında yapılan yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle yüklenilen katma değer vergisiyle sınırlıdır.
- İade, 2017 yılında yüklenilen ve bu yıl içinde indirilemeyen katma değer vergisiyle sınırlıdır.
- İade, asgari 50 milyon Türk lirası tutarında sabit yatırım öngörülen yatırımlarda altı aylık dönemler itibarıyla, 50 milyon Türk lirası tutarına kadar sabit yatırım öngörülen yatırımlarda ise yıllık olarak yapılacaktır.
- İade talep halinde yapılacaktır.
- Yatırımın tamamlanmaması halinde, iade edilen vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanarak iade tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir.
4 – 6736 SAYILI BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN KANUNDA
6770 / MADDE 26-
 3/8/2016 tarihli ve 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 2- (1) Bu Kanun kapsamında yapılandırma başvurusunda bulunduğu halde bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ödenmesi gereken tutarları süresinde ödemeyerek Kanun hükümlerini ihlal edenler, ihlale neden olan tutarları, ödemeleri gerektiği tarihten bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar (bu tarih dâhil) geçen süre için Kanunun 10 uncu maddesinin altıncı fıkrasında belirlenen geç ödeme zammı ile birlikte 2017 yılı Mayıs ayı sonuna kadar ödemeleri şartıyla Kanun hükümlerinden yararlandırılır.
(2) Kanun kapsamında 2017 yılının Ocak ayından itibaren ödenmesi gereken taksitlerin ödeme süreleri, 11 inci maddenin onuncu ve onbirinci fıkralarına göre ödenecek taksitler hariç olmak üzere, taksit ödeme sürelerinin bitim tarihinden itibaren dörder ay uzatılmıştır.
(3) Kanunun 10 uncu maddesinin ondokuzuncu fıkrası kapsamında başvuruda bulunarak mücbir sebep hâlini sonlandıran ancak, mücbir sebep ilanı nedeniyle verilmeyen beyanname ve bildirimleri fıkrada öngörülen sürede vermeyen mükellefler tarafından söz konusu beyanname ve bildirimlerin 30/4/2017 tarihine kadar (bu tarih dâhil) verilmek ve tahakkuk eden vergilerin ilk taksiti birinci fıkrada, diğer taksitleri ise ikinci fıkrada belirtilen süre ve şekilde ödenmek şartıyla anılan fıkra hükümlerinden yararlanılır.
(4) Kanun kapsamında peşin veya taksitli ödeme seçenekleri tercih edilerek yapılandırılan alacakların tamamının, birinci fıkrada belirtilen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla Kanunun 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendi hükmüne göre indirim yapılır ve katsayı uygulanmaz.
 (5) Kanun kapsamında peşin ödeme seçeneğini tercih eden ancak yapılandırılan tutarları süresinde ödemeyerek Kanundan yararlanma hakkını kaybedenlerce, 30/4/2017 tarihine kadar (bu tarih dâhil) ilgili idareye yazılı olarak başvuruda bulunularak taksitli ödeme seçeneğinin tercih edilmesi ve ilgili katsayı uygulanmak suretiyle yapılandırılan tutarın, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar ödenmesi gereken taksitlerin birinci fıkrada, diğer taksitlerin ise ikinci fıkrada belirtilen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla Kanun hükümlerinden yararlanılır.
(6) Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrası ile 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında vadesinde ödenmesi öngörülen alacakların anılan fıkra hükümlerine göre ödenmemesi nedeniyle bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Kanun hükümlerini ihlal etmiş olan borçluların ihlale neden olan tutarları, birinci fıkrada belirtilen sürede ödemeleri ya da bu süre içerisinde veya bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yaptıkları başvurulara dayanılarak 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre çok zor durumda olduklarının tespit edilmesi halinde bu borçlular da Kanun hükümlerinden yararlandırılır.
 (7) Kanunun 4 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrası hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunduğu halde bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Kanun hükümlerini ihlal eden borçluların ihlale neden olan tutarları bu maddede belirtilen süre ve şekilde, ödeme süresi gelmemiş taksitleri ise Kanunda öngörülen şekilde tamamen ödemeleri halinde ilgili mevzuat uyarınca kesilmesi gereken vergi cezaları ve para cezalarının kesilmesinden ve tahakkuk edip etmediğine bakılmaksızın bu alacaklardan ve bunlara ilişkin fer’i alacakların tahsilinden vazgeçilir.
(8) Bu madde hükümlerinden yararlanan borçlulardan, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce bu Kanun kapsamında yapılandırılan alacaklara karşılık cebren ya da rızaen tahsil edilen tutarlar, bu Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlerin en eski vadeli olanından başlamak üzere ve tahsil edildikleri tarihler dikkate alınarak bu madde hükmüne göre mahsup edilir. Bu şekilde yapılan mahsup sonrasında bu Kanun hükümlerine göre ödenmesi gereken tutarlardan fazla ödendiği tespit edilen tutarlar ilgili mevzuat hükümlerine göre red ve iade edilir.
(9) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce, peşin ödeme seçeneğini tercih eden ancak yapılandırılan tutarın tamamını Kanunun 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendi hükmüne göre indirim uygulanmaksızın ödeyenler, 31/12/2017 tarihine kadar (bu tarih dahil) yazılı olarak talep etmeleri durumunda, anılan bent hükmünden yararlanır ve fazla ödenen tutarlar ilgili mevzuat hükümlerine göre red ve iade edilir.”
Buna göre, Kasım ve Aralık 2016 aylarında ödenmesi gereken tutarları ödemeyerek yapılandırma koşullarını ihlal edenlerin, geçen süre için hesaplanacak geç ödeme zammıyla birlikte 2017 Mayıs ayı sonuna kadar ödemeleri halinde yapılandırma düzenlemelerinden yararlandırılacakları hükme bağlanmış,
- 2017 Ocak ayından itibaren ödenmesi gereken taksitlerin ödeme süreleri, taksit ödeme sürelerinin bitim tarihinden itibaren dörder ay uzatılmıştır. Buna göre tüm taksitler 4 er ay ertelenerek ödenecektir. Mesela Ocak 2017 taksidi Mayıs 2017 ayında, Şubat 2017 taksidi Haziran 2017 ayında ilh. Ödenecektir.
5 – KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNDA
6770 / MADDE 29- 
13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 32 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(5) 19 uncu maddenin birinci fıkrası kapsamında birleşen sanayi sicil belgesini haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin, birleşme tarihinde sona eren hesap döneminde münhasıran üretim faaliyetinden elde ettiği kazançları ile bu kapsamda birleşilen kurumun birleşme işleminin gerçekleştiği hesap dönemi dahil olmak üzere üç hesap döneminde münhasıran üretim faaliyetinden elde ettiği kazançlarına uygulanmak üzere kurumlar vergisi oranını %75’e kadar indirimli uygulatmaya, bu indirim oranını, sektörler, iş kolları, üretim alanları, bölgeler, hesap dönemleri itibarıyla ya da orta ve yüksek teknolojili ürün üreten veya imalatçı ihracatçı kurumlar için ayrı ayrı veya birlikte farklılaştırmaya Bakanlar Kurulu; bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
6770 / MADDE 30- 
5520 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 9- (1) Mükelleflerin 2017 takvim yılında gerçekleştirdikleri imalat sanayiine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırım harcamaları için, bu Kanunun 32/A maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde “%55”, “%65” ve “%90” şeklinde yer alan kanuni oranlar sırasıyla “%70”, “%80” ve “%100” şeklinde ve (c) bendinde “%50” şeklinde yer alan kanuni oran ise “%100” şeklinde uygulanır.”
 
a) KOBİ Birleşmelerini Teşvik Eden bu düzenlemeye göre;
Sanayi sicil belgesine sahip, üretim faaliyeti yapan KOBİ’lerin birleşmelerini teşvik etmek üzere, birleşmenin gerçekleştiği hesap dönemi dahil üç hesap döneminde elde edilen kazançlara indirimli kurumlar vergisi oranı uygulatma konusunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmektedir. Düzenlemede dikkat çeken bazı konular şu şekilde özetlenebilir:
- İndirimli oran, sanayi sicil belgesini haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin birleşmesi halinde uygulanacaktır.
- İndirimli oran sadece üretim faaliyetinden elde edilen kazançlara uygulanacaktır.
- İndirimli oran, birleşme işleminin gerçekleştiği hesap dönemi dahil olmak üzere üç hesap döneminde elde edilen kazançlara uygulanacaktır.
- İndirim oranını % 75’i geçmemek üzere Bakanlar Kurulu belirleyecektir.
b) Yatırım Teşvikle ilgili düzenlemelere göre,
Teşvik belgeli yatırımlarda katma değer vergisi düzenlemesi yanında, 2017 yılında yapılan yatırım harcamaları için, yatırıma katkı oranları konusunda Bakanlar Kurulunun yetki sınırları artırılmış, yatırıma katkı oranının yatırım döneminde diğer gelirlere indirimli oran uygulanarak elde edilecek kısmı ise % 100’e çıkartılmıştır.
6 – SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNDA
A) Sigorta Primi Desteği
6770 / MADDE 27- 
31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 71- Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında haklarında uzun vadeli sigorta kolları hükümleri uygulanan sigortalıları çalıştıran işverenlerce;
a) 2016 yılının aynı ayına ilişkin Kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde prime esas günlük kazancı Bakanlar Kurulunca belirlenen tutar ve altında bildirilen sigortalıların toplam prim ödeme gün sayısını geçmemek üzere, 2017 yılında cari aya ilişkin verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde bildirilen sigortalılara ilişkin toplam prim ödeme gün sayısının,
b) 2017 yılı içinde ilk defa bu Kanun kapsamına alınan işyerlerinden bildirilen sigortalılara ilişkin toplam prim ödeme gün sayısının,
2017 yılı Ocak ila Aralık ayları/dönemleri için Bakanlar Kurulunca tespit edilen günlük tutar ile çarpımı sonucu bulunacak tutar, bu işverenlerin Kuruma ödeyecekleri sigorta primlerinden mahsup edilir ve bu tutar Hazinece karşılanır.
Mevcut bir işletmenin kapatılarak değişik bir ad, unvan ya da bir iş birimi olarak açılması veya yönetim ve kontrolü elinde bulunduracak şekilde doğrudan veya dolaylı ortaklık ilişkisi bulunan şirketler arasında istihdamın kaydırılması, şahıs işletmelerinde işletme sahipliğinin değiştirilmesi gibi Hazine katkısından yararlanmak amacıyla muvazaalı işlem tesis ettiği anlaşılan veya sigortalıların prime esas kazançlarını 2017 yılı için eksik bildirdiği tespit edilen işyerlerinden Hazinece karşılanan tutar gecikme cezası ve gecikme zammıyla birlikte geri alınır ve bu işyerleri hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz.
İşverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili 2017 yılına ilişkin olarak, aylık prim ve hizmet belgelerini veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerini yasal süresi içerisinde vermediği, sigorta primlerini yasal süresinde ödemediği, denetim ve kontrolle görevli memurlarca yapılan soruşturma ve incelemelerde çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirilen sigortalının fiilen çalışmadığı durumlarının tespit edilmesi, Kuruma prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunması hâllerinde bu maddenin birinci fıkrasının (b) bendine ilişkin hükümler uygulanmaz. Ancak Kuruma olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarını 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve taksitlendiren işverenler bu tecil ve taksitlendirme devam ettiği sürece anılan fıkra hükmünden yararlandırılır.
Birinci fıkranın (a) bendinin uygulanmasında, bir önceki yılın aynı ayına ilişkin olarak aylık prim ve hizmet belgesi verilmemiş olması hâlinde bildirim yapılmış takip eden ilk aya ilişkin aylık prim ve hizmet belgesindeki bildirimler esas alınır. 2016 yılından önce bu Kanun kapsamına alınmış ancak 2016 yılında sigortalı çalıştırmamış işyerleri hakkında birinci fıkranın (b) bendi hükümleri uygulanır.
Sigortalı ve işveren hisselerine ait sigorta primlerinin Devlet tarafından karşılandığı durumlarda işverenin ödeyeceği sigorta priminin Hazinece karşılanacak tutardan az olması hâlinde sadece sigorta prim borcu kadar mahsup işlemi yapılır.
3213 sayılı Kanunun ek 9 uncu maddesi uyarınca ücretleri asgari ücretin iki katından az olamayacağı hükme bağlanan “Linyit” ve “Taşkömürü” çıkarılan işyerlerinde yer altında çalışan sigortalılar için birinci fıkranın uygulanmasında (a) bendi uyarınca belirlenecek günlük kazanç iki kat olarak ve 2016 yılının aynı ayına ilişkin Kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde bildirilen prim ödeme gün sayısının yüzde 50’sini geçmemek üzere, 2017 yılında cari aya ilişkin verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde bildirilen sigortalılara ilişkin toplam prim ödeme gün sayısı dikkate alınır.
Bu madde hükümleri, 5018 sayılı Kanuna ekli (I) sayılı cetvelde sayılan kamu idarelerine ait kadro ve pozisyonlarda 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışan sigortalılar için uygulanmaz.
4734 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde sayılan idareler tarafından ilgili mevzuatı uyarınca yapılan ve sözleşmesinde fiyat farkı ödeneceği öngörülen hizmet alımlarında, ihale dokümanında personel sayısının belirlendiği ve haftalık çalışma saatinin tamamının idarede kullanılmasının öngörüldüğü işçilikler için birinci fıkra uyarınca Hazine tarafından karşılanacak tutarlar bu idarelerce işverenlerin hak edişinden kesilir.
2017 yılı Ocak ila Aralık aylarına/dönemlerine ilişkin yasal süresi dışında Kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya Maliye Bakanlığına verilecek muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde kayıtlı sigortalılar için bu madde hükümleri uygulanmaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığının görüşleri alınmak suretiyle Kurum tarafından belirlenir.”
Hatırlanacağı üzere, 2016/002 sayılı sirkülerimizde belirtildiği gibi, 14.01.2016 Tarihli ve 6661 sayılı Askerlik Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 17. maddesi ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 68. Geçici Madde eklenmişti. Mezkûr sirkülerimizde şu açıklamalar yapılmış idi:
 
Uzun vadeli sigortaya yani malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi işçi (sigortalı) çalıştıran işverenler (işyerleri) tarafından;
a) 2015 yılının aynı ayına ilişkin Kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde prime esas günlük kazancı 85 TL ve altında bildirilen sigortalıların toplam prim ödeme gün sayısını geçmemek üzere, 2016 yılında cari aya ilişkin verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde bildirilen sigortalılara ilişkin toplam prim ödeme gün sayısının,
b) 2016 yılı içinde ilk defa bu Kanun kapsamına alınan işyerlerinden bildirilen sigortalılara ilişkin toplam prim ödeme gün sayısının,
2016 yılı Ocak ila Aralık ayları/dönemleri için günlük 3,33 TL ile çarpımı sonucu bulunacak tutar, bu işverenlerin Kuruma ödeyecekleri sigorta primlerinden mahsup edilir ve bu tutar Hazinece karşılanır.
 
Meselâ, Ocak 2015 için Şubat 2015’de verilen belgelere göre;
 
Ocak 2015 Ayı İçin
Sigortalı Sayısı
Prim Ödeme Gün Sayıları Toplamı
Teşvik İçin Üst Sınır
Günlük Prime Esas Kazancı 85 TL’nin Üstünde Olan Sigortalıların
100 kişi
2400
 
Günlük Prime Esas Kazancı 85 TL veya Altında Olan Sigortalıların
150 kişi
3700
3700
Toplam
250 kişi
6100
 
 
Ocak 2015 ayında, Günlük Prime Esas Kazancı 85 TL veya Altında Olan Sigortalıların prim ödeme gün sayıları 3700 olduğundan, bunu aşmamak üzere; sözgelişi,
a) Ocak 2016 için Şubat 2016 da verilen belgelerde yer alan toplam prim ödeme gün sayısı, (bu 250 kişilik personel sayısının artmış aynı kalmış veya azalmış olduğuna bakılmaksızın) 3700 den fazla olduğu sürece,  3700 gün için,
b) Ocak 2016 için Şubat 2016 da verilen belgelerde yer alan toplam prim ödeme gün sayısı, (bu 250 kişilik personel sayısının artmış aynı kalmış veya azalmış olduğuna bakılmaksızın) 3700 den az, meselâ 3500 gün olduğu takdirde, 3500 gün için,
teşvik uygulanır.
Teşvik tutarı ise, yukarıda hesaplaması açıklanan gün sayısının 3,33 TL ile çarpılması ile tespit edilecektir. Meselâ yukarıdaki;
a) Şıkkında gün sayısı 3700 olduğundan teşvik tutarı, 3700x 3,33 = 12,321 TL
b) Şıkkında gün sayısı 3500 olduğundan teşvik tutarı 3500 x 3,33=  11,655 TL olacaktır.
Bu hesaplamalar, Maddenin 1 fıkrasının (a) bendindeki hükmün lafzına göre, her ay mütenazır olacak yapılacak gibi görünmektedir. Başka deyişle, 2016 Şubat ayına gelindiğinde dikkate alınacak prim ödeme gün sayısı 2015 Şubat ayına ait olarak verilmiş olan prim belgesindeki gün sayısı ile mukayese edilecektir. Ancak işletme 2016 yılında kurulmuş / kurulacak ise, böyle bir mukayese yapılamayacağından doğrudan o ay verilecek olan belgedeki toplam prim ödeme gün sayısı dikkate alınacaktır.
Ücret hesaplamaları ÖNCE, TEŞVİK TUTARI DİKKATE ALINMAKSIZIN yapılacak, teşvik bilahare hesaplanıp ödenecek prim borcundan mahsup edilecektir. İşverenlerce ödenmeyen bu primler, hazine tarafından karşılanacaktır.
Hesaplanıp, ödeme tutarından mahsup edilen tutar, 361 ÖDENECEK SİGORTA PRİMLERİ HS’na borç ve 679 DİĞER OLAĞAN GELİR VE KARLAR Hs’na alacak kaydedilmelidir. Bazı işletmelerde, THP’ndaki tanımına bakılıp, bu tür sübvansiyonların 602 sayılı hesaba kaydedildiği görülmektedir. Hâlbuki 602 sayılı hesap, 62 sayılı hesap grubunda yer alan maliyetlerin bağlı olduğu hâsılat ile ilgili olup, devletin hâsılata yaptığı katkı için kullanılır. Gider sübvansiyonları hiçbir suretle 602 Sayılı hesaba alınamaz. Aksi hâlde, işletmenin satış hâsılatı, satışların kârlılığı gibi birçok mali veri ve mali oran hatalı çıkacaktır.
 
 
İşte, 2016 yılı için Geçici 68. Madde ile uygulanan prim desteği, 2017 yılında Geçici 71. Madde ile uygulanacaktır. Başka deyişle, işverenler 2017 yılında da SGK Kapsamında çalıştırdıkları sigortalılar için prim desteği alabileceklerdir. 2016 yılında destek tutarı her sigortalı için günlük 3,33 TL idi. 2017 yılında bu tutarın ne olacağı belli değildir.
Prim borçlarını yapılandıran işletmeler de cari primleri zamanında ödemeleri kaydıyla sigorta prim desteğinden faydalanabilirler.
Sigorta prim desteği indirimi için işverenler herhangi bir müracaatta bulunmayacaklardır.
Prim desteği uygulaması, (parametreler dışında) 2016 yılında uygulanandan farklı olmayacağından konuyla alakalı 2016-4 sayılı SGK Genelgesine detaylar için bakılabilir.
 
B) Prim Ertelemesi
6770 / MADDE 28- 
5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 72- Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenlerinden, 2016 yılı Aralık ayı için geçici 68 inci, 2017 yılı Ocak ve Şubat ayları için geçici 71 inci madde kapsamında Hazine katkısına müstahak olanların, anılan maddeler uyarınca Hazine katkısı hesabında ilgili aylarda dikkate alınacak prim ödeme gün sayısının günlük 60 TL ile çarpımı sonucu bulunacak sigorta primine esas kazanç tutarı üzerinden hesaplanacak 2016 yılı Aralık, 2017 yılı Ocak ve Şubat aylarına ait sigorta prim tutarlarını, sırasıyla 2017 yılı Ekim, Kasım ve Aralık ayları içerisinde Kurumca belirlenecek tarihe kadar ödemeleri halinde bu aylara ilişkin primler süresinde ödenmiş sayılır. Bu maddenin uygulamasında, 2016 ve 2017 yılı içerisinde ilk defa bu Kanun kapsamına alınan işyerleri için sigorta primlerini yasal süresinde ödeme şartı aranmaz.
6770 sayılı Kanun’un 28. Maddesi ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa eklenen Geçici 72 Maddesi ile sigorta prim ödemelerine belli şartlarla erteleme imkanı getirilmiştir.  Ertelemeye hak kazananlar,
·         Aralık 2016 ya ait olup Ocak 2017 de ödenecek olan primleri Ekim 2017 ayında,
·         Ocak  2017 ye ait olup Şubat 2017 de ödenecek olan primleri Kasım 2017 ayında,
·         Şubat 2017 ye ait olup Mart 2017 de ödenecek olan primleri Aralık 2017 ayında
gecikme faizi olmaksızın ödeyebileceklerdir.
Bu ertelemeden faydalanabilmek için:
A) Aralık 2016 ayı için 5520 Sayılı Kanun’un Geçici 68. maddesi,
B) Ocak ve Şubat 2017 ayları için yine aynı Kanun’un (yukarıda açıklanan) Geçici 71. maddesi,
Kapsamında Hazine katkısı almaya hak kazanmış olmak gerekir.Zira ertelenecek tutar, tüm sigorta primleri değil, destekten faydalanan prim gün sayısının 60 TL ile çarpılması ile bulunacak sigorta primine esas kazanç tutarı üzerinden hesaplanacaktır.
Prim ertelemesinden faydalanma imkanı olan işyerlerinin herhangi bir müracaat yapmasına gerek olmayıp,  sistem kendiliğinden hesaplama ve erteleme yapacaktır. SGK tahakkuk fişinde ertelenen tutar yer almayacaktır. Bankaya primler ödenirken ertelenen prim tutarı çıkarılacak kalan primler ödenecektir. Diğer taraftan erteleme kapsamına işsizlik primleri ile sosyal güvenlik destekleme primleri girmemektedir. Bir misâl vermek gerekirse, sigorta prim oranı % 34,5 ise günlük 0,345 x 60 = 20,70 TL ertelemeye konu olacağından,  prim desteğine tabi sigorta prim gün sayısı  da 1000 ise 1000 x 20,70 = 20.700 TL ertelenecektir.
Diğer bir mühim nokta, erteleme kapsamı haricinde kalan primlerin normal ödeme sürelerinde ödenmesinin gerekli olduğudur; aksi halde erteleme uygulamasından faydalanılamayacaktır.
Prim ertelemesi, diğer sigorta prim teşviklerinin uygulanmasına engel değildir.